diş ağrısı

Diş ağrısı birçok nedenden kaynaklanabilir ve birbiri ile karışabilir. Tedavinin başarısı için öncelikle bu ağrının kaynağı belirlenmelidir.

Dişi çevreleyen dokulardaki ağrılar ile dişin sinir dokusunda tahribat sonucu oluşan ağrılar benzer semptomlar verebilmektedir. Herhangi bir dişin kökündeki veya dişi çevreleyen dokuda tahribat olması söz konusuysa ağrı ortaya çıkar. Dişte enfeksiyon, çürüme, yaralanma veya dişte kemik kaybı, diş ağrısının en sık görülen nedenlerindendir.

Ağrı bazen vücudun diğer bölgelerinden de kaynaklanabilir ve çeneye yayılır. Böyle bir nedenle de diş ağrısı görülebilir. Böyle durumlarda ağrıya en sık kaynaklık eden bölgeler çene eklemleri, kulaklar, sinüslerdir.

Ağızda biriken bakteriler de ağrıya neden olabilir ve ayrıca diş eti hastalıkları ve diş çürümelerini de tetiklerler. Buna karşın diş eti hastalıkları, yavaş seyrederse çoğu kez herhangi bir ağrıya neden olmazlar. Hiç ağrı oluşturmadan sinsice ilerler ve sonunda dişin çekilmesine bile neden olabilirler.

Düzenli diş fırçalama ve düzenli diş ipi kullanımı ile yılda iki kez yaptırılacak profesyonel diş temizliği, muhtemel diş problemlerinin önlenmesine büyük rol oynar. Yılda bir alınan röntgenler ile birçok sorun erken teşhis edilir.

Diş Ağrısı Nedenleri

Diş ağrısı, pulpa adı verilen dişin merkezindeki, sinir dokuları ve kan damarlarının bulunduğu yumuşak dokunun iltihaplanmasından kaynaklanabilir. Pulpa çok hassas sinir uçları içerir. Pulpa kaynaklı bir ağrının sebebi de travmalar veya enfeksiyonlar olabilir. Hiçbir enfeksiyon olmadan da açık dentin tübüllerine bağlı olarak diş hassasiyetleri gelişebilir. Çeneden yayılan herhangi ağrı da tıpkı diş ağrısına benzer semptomlara neden olabilir.

Diş Ağrısı Belirtileri

Çeneye yayılan ağrılar en sık rastlanan şikâyetlerdendir. Isırmaya, çiğnemeye veya sıcak/soğuk gıdalara hassasiyet de beraberinde şiddetli bir ağrıya neden olabilir. Acı, ağız içi uyaranı (dişe dokunup ağrıya neden olan her şey) ortadan kalktıktan sonra bile 15 saniyeden daha uzun süre hissedilebilir. İltihap yayıldıkça ağrı daha da şiddetli hâle gelir. Yanağa, kulağa veya çeneye yayılabilir. Bunların yanı sıra diş ağrısı belirti ve semptomları şu başlıklarla da açıklanabilir:

  • Spontan, Bir Tetikleyici Olmadan Ağrı
  • Çiğneme Sırasında Ağrı
  • Sıcak veya Soğuk Hassasiyeti
  • Diş veya Diş Etlerinde Kanama
  • Diş Çevresinde veya Çenede Şişme
  • Ağız Çevresinde Herhangi Bir Yaralanma veya Travma

Bu belirti ve semptomlar diş çürüğü, diş kırığı veya diş eti hastalığı ile de ilişkili olabilir. Diş çürüğü veya dişin diş eti çizgisi etrafındaki tahriş ya da enfekte olmuş bir alan da ağrıya kaynaklık ediyor olabilir. Örneğin enfekte bir dişe dokunulduğunda ağrı çok daha şiddetli hissediliyor olabilir. Böyle bir durum, diş fiziken sağlıklı görünse bile yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunun göstergesidir.

Diş ağrısı yüz bölgesindeki herhangi bir yerden kaynaklanan ağrılar ile sıklıkla karıştırılabilir. Bu yüzden ağrının nedenlerinin tespit edilmesinin en iyi yolu bir diş hekimine vakit kaybetmeden başvurmaktır. Diş hekiminiz bu ayırıcı tanı metotları ile ilk olarak problemin kaynağını bulacaktır. Daha sorasında da semptoma yönelik tedavi ile sonuç alınmaya çalışılır. Hekiminiz tavsiyelerine uymanız önemlidir.

Diş Ağrısında Ne Zaman Tıbbi Yardım Alınmalı?

Aşağıdaki durumlardan herhangi biri ile karşı karşıya olunduğunda ağrıların kaynağının araştırılması için tıbbi yardım alınması önerilir:

  • Diş ağrısı için alınan reçetesiz ilaçlar ile ağrı geçmiyorsa,
  • Uykudan uyandıran şiddetli ağrınız varsa,
  • Her hangi bir şişlik oluşmuşsa,
  • Ağrı, çekilen bir diş sonrası başladıysa, (Bu durum alveolit (dry soket) olarak adlandırılır. Diş çekildiği anda kök ve kemik bölgesinde gerçekleşmesi ve kendini tamir etmeye başlaması beklenen dokunun kan pıhtısı oluşturmaması durumudur. Diş çekildikten üç ila dört gün sonra ortaya çıkabilir ve şiddetli bir ağrıya neden olur. Böyle bir durumda 24 saat içinde bir diş hekimine başvurulması önerilir.)
  • Ağrıya diş etleri veya yüzün şişmesi de eşlik ediyorsa, (Keza ek olarak ateş yüksekliği de varsa)
  • Ağızda çatlak ya da kırık dişler varsa,
  • 20’lik dişlerin çıkmaya hazırlanıyor oluşu ya da çıkamaması gibi bir durumdan şüpheleniyorsanız,
  • Ağzınızı açmada kısıtlılık oluşmuşsa.